para

para
波́ is.
1. 货币, 钱; 硬币, 钱币: \para borcu 货币债务 \para buhranı 货币危机, 财政危机 \para cezası 罚款 \para cezası vesikası 罚款单 \para fıkdanı (或 sıkıntısı) 资金短缺 \para fonu 货币基金 \para irsali 汇款, 汇钱 \para kesesi (或 cüzdanı) 钱包, 钱袋, 钱夹 \para pul 钱财 \para şişkinliği 通货膨胀 bozuk (或 ufak) \para 零钱 düşen \paralar 贬值的货币 Paraya pula ihtiyacı yok. 他不缺钱花。
2. 费用: çay \parası 小费, 茶钱 ev (或 oda) \parası 房租 nakil (或 yol) \parası 运输费; 路费
3. 旧́ 巴拉(土耳其旧辅币, 等于四十分之一库鲁士)
4. 一块, 一片, 一部分
◇ \para akıtmak 挥霍钱财 \para babası 富人, 有钱人 \para basmak 1) 造(硬)币, 印钞票 2) (赌博中)下注 \para biriktirmek 储蓄钱, 攒钱 \para bozmak 把钱破开, 换零钱 \para canlısı 贪财的人, 爱财如命的人 -den \para çekmek 1) 取钱; (从投资点)回抽资金: Murat bey artık açık kapatmak için bankadan para çekmiyordu. 穆拉特先生现已不从银行取钱来填补亏空了。 2) 榨取钱财, 骗钱: Şunu yaparız, bunu yaparız diye Paşa'yı aldatmaktan ve parasını çekmekten başka bir şey yaptıkları yok. 除了假借干这干那的名义欺骗巴夏、骗取他的钱财外他们什么都不干。\para çıkarmak 1) 铸币, 造币 2) 寄钱, 汇钱, 邮钱 3) 挣钱 \para çıkışmamak 钱不够 \para dökmek 浪费钱财 \para dönmek 有人行贿 \para etmek 1) 值钱 2) 起作用, 有意义 \para etmemek 1) 不值钱: beş \para etmez 一文不值 2) 不管用, 不起作用: Rica, niyaz, artık hiçbir şey para etmiyor. 央求, 祈求, 什么都已经不管用了。Zorlamak para etmez, tatlılıkla kandırmalı. 强迫没有用, 应该心平气和地说服人。\para getirmek 带来钱财: Hiç ömrümde bir saatimin bu kadar para getirdiğini bilmiyordum. 我原来从不知道我一生中能有一小时挣这么多钱。\para içinde yüzmek 腰缠万贯 \para işletmek 投资 \para kazanmak 挣钱: Yolunu şaşırmış bir sürü kirli işlerden kirli paralar kazanmış. 一群迷失了本性的人做肮脏的事, 挣肮脏的钱。\para kesmek 1) 造币 2) 挣许多钱 \para kırmak 挣到钱, 赚到钱 -den \para koparmak 搞到一些钱, 把钱弄到手; 榨取钱财 \para mara 一点儿钱: Madam onu çocuğu gibi seviyordu. Dara düştüğü günlerde hizmetini hiç aksatmadan, para mara istemedi. 夫人视他为己出, 在他贫困潦倒的日子里, 对他照顾得无微不至, 没要他一分钱。-de \para olmak (从某事中)能挣到钱: Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar genç işidir. 当渔民能挣钱, 但它和潜水一样是年轻人干的活。\para saçmak 转́ 挥霍钱财 \para saklamak 把钱存起来(准备困难时用) \para saymak 付钱, 付款, 付账 -den \para sızdırmak 搞到一些钱, 把钱弄到手; 榨取钱财 \para söktürmek 使破费, 使花钱 \para toplamak 攒钱 \para tutmak 1) 储存钱, 储蓄钱 2) 有钱 \para vurmak 1) (通过不正当手段)搞到钱 2) (奇迹般地)得到许多钱 \para yapmak 挣到钱, 赚到钱 \para yatırmak 存钱; 投资 -e \para yedirmek 1) 大肆挥霍 2) 行贿 \para yemek 1) 大肆挥霍, 大手大脚地花钱: Para yemesini bilinmeyen zengin hergün zügürttür. 不懂得花钱的人再富也是穷光蛋。 2) 受贿, 挥霍公款, 盗用公款 \paradan çıkmak 不得不花钱: Canım ne lüzumu var, paradan çıkıyorsun diye âdeta beni azarlıyor. 亲爱的, 有何必要呢, 因为不得不花钱他似乎在怪我。\paranın gümüş olduğunu anlamak 懂得钱的珍贵 \paranın üstü 找回的钱, 找头 \parasını çıkarmak 赚钱, 挣钱: ekmek \parasını çıkarmak 挣饭钱 \parasını saçmak 挥霍钱财 \parasını sokağa atmak 把钱扔到水里上, 打水漂 -in \parasını yemek 靠某人生活 \parasıyla rezil olmak 花了钱没办成事 \paraya çevirmek 换现钱, 变卖, 销售 \paraya kıymak 舍得花钱 \paraya \para (或 pul) dememek 1) 有很多钱, 把钱不当钱 2) (挣到的钱少得)不能算是钱 \parayı bayılmak 慷慨解囊 \parayı bolca oynatmak 挥霍钱财 \parayı çürütmek 投资失败 \parayı denize atmak 任意花钱, 挥霍 \parayı geçirmek 1) 把钱转到某人账上; 把钱汇给 2) 把钱硬塞给 \parayı tedavülden kaldırmak 货币的停止流通 \parayla değil 很便宜 \parayla satın almak 花钱买
◆ Para cicoz 一分钱也没有: Bende para cicoz! 我一分钱也没有!Para dediğin el kiri. 钱乃身外之物。Para ile değil, sıra ile. 钱不是万能的。Para nanay 一分钱也没有: Bende para nanay! 我一分钱也没有!Para parayı çeker. 钱能生钱。Para saadet getirmez. 有了钱并不等于就有了幸福。Paran çoksa kefil ol, işin yoksa şahit ol! 有钱你就当保人, 没钱你就当证人。Paran varsa cümle âlem kulun, paran yoksa tımarhane yolun. 有钱能使鬼推磨, 无钱寸步难行。Paranın yüzü sıcak. 钱是有诱惑力的。Parası ucuz olanın kendisi kıymetli olur. 人人都会敬重慷慨大方的人。Parayı oraya değil, paraya vermeli. 钱要用在刀刃上。Parayı veren düdüğü çalar. 有钱能使鬼推磨。Parayı zaptetmek deliyi zaptetmekten zor. 攒钱可不是件容易的事, 并不是每个人都能攒住钱的。Kaç para eder? 1) 值多少钱? 2) 有什么好处?

Türkçe-Çince Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Look at other dictionaries:

  • para — para …   Dictionnaire des rimes

  • para — para·cen·tric; para·chordal; para·chute; para·drop; para·medic; para·noi·ac; para·noid; para·phrase; para·ple·gic; para·sphenoid; para·sympathetic; para·thyroid; para·typhoid; epi·para·sitism; para·biotically; para·blas·tic; para·blep·sis;… …   English syllables

  • Para — may refer to:*Para , in English, is an affix of Greek and Latin origin meaning beside, near, past, beyond or contrary *Para Dog faced Bat, a bat species from South and Central America *Para Loga, one among the seven Logas (seven upper worlds) in… …   Wikipedia

  • para — preposición 1. Indica finalidad: He llamado para felicitarte. 2. Seguida de nombre de profesión, puede sobrentenderse el verbo ser: Mi hermano estudia para (ser) ingeniero. 3. Indica el destino o el uso que se da a una cosa: alquilar un bici para …   Diccionario Salamanca de la Lengua Española

  • para — (Del ant. pora). 1. prep. Denota el fin o término a que se encamina una acción. 2. hacia (ǁ en dirección a). 3. U. para indicar el lugar o tiempo a que se difiere o determina el ejecutar algo o finalizarlo. Pagará para San Juan. 4. U. para… …   Diccionario de la lengua española

  • Para — steht für: Para (Peñamellera Baja), Ort in Asturien Para (Distrikt), Distrikt in Suriname den Para (Fluss), Fluss in Suriname die Para (Russland), Fluss in Russland Para (Währungseinheit), türkische, serbische, montenegrinische und jugoslawische… …   Deutsch Wikipedia

  • para — I {{/stl 13}}{{stl 8}}rz. ż Ia, CMc. parze {{/stl 8}}{{stl 7}} gazowy stan skupienia cieczy lub ciała stałego, tworzący się w czasie podgrzewania : {{/stl 7}}{{stl 10}}Para wodna. Pary benzyny, ołowiu. Kłęby pary. {{/stl 10}}{{stl 20}} {{/stl… …   Langenscheidt Polski wyjaśnień

  • Pará — Saltar a navegación, búsqueda Pará …   Wikipedia Español

  • Pará — Symbole …   Deutsch Wikipedia

  • para- — 1 1. a prefix appearing in loanwords from Greek, most often attached to verbs and verbal derivatives, with the meanings at or to one side of, beside, side by side (parabola; paragraph; parallel; paralysis), beyond, past, by (paradox; paragogue);… …   Universalium

  • para — pàra ž <N mn e, G pȃrā> DEFINICIJA 1. žarg. novac [sitna para malo novca] 2. pov. stoti dio dinara, kao novčane jedinice (u SFR Jugoslaviji ili hrvatskog dinara u Republici Hrvatskoj itd.) 3. (ob. mn) novac, novčana sredstva 4. rij. kovani… …   Hrvatski jezični portal

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”